26 Eyl 2008

Kadir Geceniz Mübarek Olsun

Bugün Kadir gecesi bin aydan daha değerli olan bu gecenin tüm müslüman alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kadir Geceniz Mübarek Olsun...






22 Eyl 2008

YILLAR SONRA ÖĞRENDİM Kİ ;


Yıllar sonra öğrendim ki;
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız.

Öğrendim ki ;

Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.

Öğrendim ki ;

Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.

Öğrendim ki;

Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.

Öğrendim ki;

İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli.

Öğrendim ki;

Olmak istediğin insan olabilmen, çok vakit alıyor.

Öğrendim ki;

Karşılık vermek, düşünmekten daha kolay.

Öğrendim ki;

Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek. Hangisi son görüşme olacak bilmiyorsun.

Öğrendim ki;

Sen tepkilerini kontrol edemezsen, tepkilerin hayatını kontrol eder. kahraman dediğimiz insanlar, bir şey yapılması gerektiğinde; yapılması gerekeni, şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki ;
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.

Öğrendim ki;

İki insan ayni şeye bakıp, tamamen farklı şeyler görebilir.

Öğrendim ki;

Bazı insanlar sizi çok seviyor, ama bunu nasıl göstereceğini bilmiyor.

Öğrendim ki;

Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar, daha uzun yol yürüyor.

Öğrendim ki;

Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.

Öğrendim ki;

Hiç tanımadığın insanlar iki saat içinde senin hayatını değiştirir...

Öğrendim ki;

Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında, çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Öğrendim ki;

Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Öğrendim ki;

Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez, gerçek aşkların da...

Öğrendim ki;

Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor. ne kadar yakın olursa olsunlar, en iyi arkadaslar da ara sıra üzebilir, onları affetmek gerekir.

Öğrendim ki;

Aile hep insanın yanında olmuyor, akrabanız olmayan insanlardan ilgi sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz, AİLE HER ZAMAN BİYOLOJİK DEĞİL.

ÖĞRENDİM Kİ;

Bazen başkalarını affetmek yetmiyor, Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Öğrendim ki;

İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Öğrendim ki;

Her problem kendi içinde bir fırsat saklar, ve problem fırsatın yanında cüce kalır.

17 Eyl 2008

Kız Kumu


Kız Kumu görenleri hayrete düşürüyor
Muğla'nın Marmaris ilçesi Orhaniye Beldesi yakınlarında bulunan Kız Kumu görenleri hayrete düşürüyor.600 metre boyundaki kırmızı kumdan meydana gelen oluşumun üzerinde yürünebiliyor. Kız Kumunun üzerinde yürüyen insanlar uzaktan bakıldığında suyun üzerinde yürüyormuş gibi gözüküyor.

Muhteşem güzellikteki koyda bulunan Kız Kumunun ilginç bir efsanesi olduğu ifade ediliyor. Bölgede anlatılan efsaneye göre; çok eski zamanlarda bölgenin kralının kızı fakir bir balıkçıyla tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Ancak birbirlerini çok seven gençlerin evlenmesine kral karşı çıkar. Kralın karşı çıkmasına rağmen genç sevgililer gizli, gizli buluşmaya başlarlar. Zamanla durumu fark eden kral askerlere kızını takip ettirir.
Askerlerde krala neler gördüklerini anlatır. Balıkçı genç denizden gelerek kralın kızını kumsalda bekleyip ışıkla işaret verip buluştuklarını öğrenen kral duruma sinirlenerek emirlerine karşı gelen kızı bile olsa affetmez. Bir gece kızını yakalatan kral askerlerine ışıkla işaret vermesini söyler. Işığı gören genç balıkçı bir manga askerin içine doğru koşar. Kralın kızı ise askerlerin elinden kaçarak sevgilisini kurtarmaya çalışır. Ancak koyun diğer tarafına gitmesi imkansızdır. Fakat genç kız aşkı için kendini denize atar, işte tam o sırada bir mucize gerçekleşir.Kızın adım attığı her yer kuma dönüşür. Kızın peşinden koşan askerler ise suya gömülür kız kayığa kadar koşar ve sevgilisine sarılır. Ancak okçulardan biri yayını gererek oku fırlatır ok kıza saplanır. Kızdan akan kan denizi kırmızıya boyar. Genç balıkçı ise kızı alarak sandalıyla uzaklaşır ve bir daha kimse onları görmez. O günden sonra koy Kız Kumu olarak adlandırılır.

15 Eyl 2008

Bir İftar Yemeği












12/09/2008 Cuma günü aşkım ,ben ve arkadaşlarımızla iftar yemeğindeydik. Küçük Saraya pideli köfte yemeğe gittik. Çok eğlenceli bir geceydi.(Resimlerden anlaşılmıştır herhalde). Yemekten sonra da kısa bir yürüyüşle eğlenceli gecemizi tamamladık. En kısa zamanda bu organizasyonları tekrarlamak üzere bye...



4 Eyl 2008

Ben Buldum

Öyle birini bulunki ;
Size içten bir şekilde güzel olduğunuzu söyleyen;
Telefonu suratınıza kapadığınızda sizi geri arayan ;
Sizin uykuya dalmanızı seyretmek için uyumayan ;
Sizi alnınızdan öpen ;
Size en zor anlarınızda,sizi bulutların üstünde çıkarmak isteyen; Arkadaşlarının önünde elini tutan ;
Öyle birini bekleyin ki ;
Size durmadan size sahip olduğu için kendini şanslı saydığını veya ne kadar önemsediğini hatırlatan ;
Arkadaşlarıma dönüp 'aradığım o.....' diyen.....

2 Eyl 2008

TUZ ve TEKİLA

Bunu Hergün okuyabileceğin bir şekilde banyonda ki aynana yapıştırman gerekirdi. Belki bilmiyorsun ama bu okudukların % 100 gerçektir.
  1. Bu dünyada senin için ölebilecek en az 2 kişi var.
  2. Bu dünyada en az 15 kişi seni bir şekilde seviyodur.
  3. Herhangi birinin senden nefret edebilmesinin tek sebebi , aslında sadece senin gibi olmak istemesidir.
  4. Senden gelecek bir gülümseme bazılarına mutluluk getirebilir , o senden hoşlanmasa bile...
  5. Her gece , BİRİSİ uykuya dalmadan önce seni düşünüyor.
  6. Birisi için dünyalara bedelsin.
  7. Özel ve Teksin
  8. Varlığını bile bilmediğin biri sana aşıktır.
  9. Hayatında ki en büyük hatayı yaptığın zaman da bile , ondan hayırlı birşey çıkar.
  10. Ne zaman dünya sana sırtını dönmüş gibi hissedersen , dön ve bir daha bak...
  11. Her zaman aldığın iltifatları hatırla. Kaba Sözlerin hepsini unut.

Her zaman hatırla ki hayat sana ekşi limonlar sunarsa , sen de tekila ve tuz iste

ve beni çağır...

İyi arkadaşlar yıldızlar gibidir , onları her zaman göremeyebilirsin ama orda olduklarını bilirsin...

1 Eyl 2008

Hayatı Tersten Yaşamak :))

CAN YÜCEL'DEN TERSTEN YA$AMAK :)
Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel hatta mükemmel olurdu.
Nasıl mı?
Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.
Tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı,olgun ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır.
Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.
Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev...
Altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz.
Sağlığınız gittikçe düzeliyor. Kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.
Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoşgeldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz...
Ve Genel Müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz.
Herkes karşınızda elpençe divan...
Vucudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade...
Aman ne güzel günler başlıyor...
Derken birgün patron size artık universiteye gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada Babanız ortaya çıkmış,'fazla çalıştın' diyor 'artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun...'
Keyfe bakar mısınız?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor
Ekmek elden su gölden bir dönem başlıyor.
Partiler, Diskotekler, Kızların sayısı artiyor.
Derken Anne ve Babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık...
Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, 'evde otur, keyfine bak,oyuncaklarınla oyna' diyorlar...
Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
Derken Anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.
Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır.
Bir gün karanlık ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz.
Beslenmek icin ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyorsunuz sıcacık, yumuşacık ! Gürültüsüz ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz.
Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz.
Veee günün birinde müthiş keyifli bir gece ile hayatınız bitiyor... :)))


11 Ayın Sultanı Ramazan ayının tüm Müslüman alemine hayırlara vesile olmasını dilerim...
28/08/2008 günü kardeşim tuğçe'nin doğum günüydü. Bu sene beraber olmadığımız için doğum gününü kutluyamadık. Kardeşimle ne kadar kavga etsek, anlaşamasakta kendisini çok seviyorum. Doğum gününü tekrar kutlarım. Nice mutlu yıllara...